Yeni eğitim-öğretim yılı başlıyor. Üniversite yerleştirme sonuçlarına göre psikoloji programları nezdinde bu sene 8388 kişi bir psikoloji programına kayıt hakkı kazandı. 2014 yılına baktığımızda psikoloji programlarına yerleşen yeni öğrenci sayısı 4626’ydı. 2014’ten bu yana psikoloji programlarına yeni kayıt olacak öğrenci sayısındaki %81’lik artış oldukça dikkat çekici. Peki son 5 sene içerisinde kontenjan artışı böyleyken toplam öğrenci, bölüm ve öğretim elemanı sayıları nasıl değişiklik gösteriyor?
Aktif öğrenci kabul eden psikoloji bölümü sayısı, 2014 yılından bu yana açılan 31 psikoloji bölümüyle son 5 sene içerisinde %42’lik bir artış göstermiştir.
Söz konusu bölümlerin toplam öğrenci sayısı, YÖK istatistiklerine göre 2014 senesinde 17.660 iken 2018 senesine gelindiğinde 30.772 öğrenciyi buluyor. 2016 senesinde kapanan üniversitelerdeki psikoloji bölümlerinden kaynaklı yeni kayıtlarda bir azalma söz konusu olsa da her sene toplam psikoloji öğrencisi sayısındaki artış sürüyor.
Öğretim elemanı sayıları incelendiğinde, 2016 yılı haricinde bir artış gözlemlenmektedir. Bu sayılara psikiyatrlar ve psikolojik danışmanların yanı sıra diğer alanlardan akademisyenler dahildir.
Araştırma görevlisi harici öğretim elemanı ve toplam öğrenci sayısı arasındaki ilişki incelendiğinde ve 2014 yılından 2018 yılına gelindiğinde, öğretim elemanı başına düşen öğrenci sayısında %33’lük bir artış söz konusudur.
Bir başka açıdan bakacak olursak 2014 yılından 2018 yılına kadar öğretim elemanı sayısı %32 artış gösterirken toplam öğrenci sayısı %74 artış gösteriyor.
YÖK sistemine bakıldığında, şu an psikoloji bölümü olan fakat psikoloji lisans öğrencisi bulunmayan 56 üniversitenin var olduğu görülmektedir. Söz konusu üniversiteler de önümüzdeki yıllarda öğrenci kabul etmeye başlayacaktır.
Sonuç ve Öneriler
2016 yılı haricinde, psikoloji programlarında bölüm, öğrenci ve öğretim elemanları sayısında bir artış gözlemlenmektedir. Artan bölüm sayısının getirdiği doğal bir sonuç olarak öğrenci sayıları da yüksek artış gösterirken öğretim elemanı sayılarında görece daha düşük bir artış gözlemlenmektedir. Öğrenci sayılarındaki yüksek artış ve bu duruma uygun yeterli istihdamın olmaması birçok yeni mezun psikoloğu uzun dönem işsizlik sorunuyla karşı karşıya getirmektedir. Diğer taraftan her ne kadar şu an ortalama olarak öğretim elemanı başına 40 öğrenci düşüyor olarak gözükse de ranj (dizi genişliği) çok geniştir. Örneğin bu sene açılan bir psikoloji bölümü sadece “1” doktoralı öğretim elemanıyla öğrenci kabulüne başladı. Yeterli öğretim elemanı olmadan sunulan eğitimler, bazı psikoloji programlarının eğitim niteliği hakkında şüphe yaratmaktadır.
YÖK sisteminde psikoloji bölümü gözüken 56 üniversite, muhtemelen önümüzdeki yıllarda peyderpey lisans öğrencisi kabul etmeye başlayacaktır. Öncelikli olarak yeterli eğitim kadrosu oluşturulmadan bu kurumlar öğrenci kabulüne başlamamalıdır.
Bu sene KPSS atamaları geçen senelere nazaran çok daha yüksek puanlarla başladı. Ataması yapılan kişilerin bir çoğu 2013-2015 yılları arasında üniversiteye başlayan kişilerden oluşuyor. Bu yıllardan 2014 yılında yeni kayıt olan öğrenci sayısı 4626 kişi, bu sene mevcut kayıt hakkı kazanan 8388 kişi var. Dolayısıyla önümüzdeki yıllarda muhtemelen devlet kadroları için rekabet çok daha fazla olacaktır. Hem devlette hem özelde yeni istihdam alanlarına ihtiyaç duyulacaktır hatta halihazırda duyulmaktadır. Bu noktada psikoloji bölümlerinin eğitim içeriklerinin güncel konularda zenginleştirilmesine ihtiyaç vardır. Örnek olarak İstanbul Üniversitesi ve Başkent Üniversitesi’nin bu sene açacağı dersler incelenebilir.
Mevcut sorunlar için sizin önerileriniz nelerdir? Lütfen önerilerinizi yorum olarak ya da paylaşımda bulunarak belirtin ve psikoloji lisans sorununa dikkat çekilmesine yardımcı olun.
Kaynakça
- ÖSYM 2014-ÖSYS Yerleştirme Sonuçlarına İlişkin En Küçük ve En Büyük Puanlar (TABLO-4)
- ÖSYM 2015-ÖSYS Yerleştirme Sonuçlarına İlişkin En Küçük ve En Büyük Puanlar (TABLO-4)
- ÖSYM 2016-ÖSYS Yerleştirme Sonuçlarına İlişkin En Küçük ve En Büyük Puanlar (TABLO-4)
- ÖSYM 2017-ÖSYS Yerleştirme Sonuçlarına İlişkin En Küçük ve En Büyük Puanlar (TABLO-4)
- ÖSYM 2018-YKS Yerleştirme Sonuçlarına İlişkin En Küçük ve En Büyük Puanlar (TABLO-4)
- ÖSYM 2019-YKS Yerleştirme Sonuçlarına İlişkin En Küçük ve En Büyük Puanlar (TABLO-4)
- Yüksek Öğretim Bilgi Yönetim Sistemi
*Bu yazı Psikoloji Ağı editörleri tarafından Psikoloji Ağı Yayın İlkelerine göre düzenlemiştir.
Yükleniyor…
Pınar Akın
Psikologlarla psikiyatristlerin, görevlerini kötüye kullanan, etik yoksunu, itibarsız olmasının yanısıra, gerçek doktorlarca, ne doktordan ne de adamdan sayılmayan ve mesleki şarlatanlar olarak tanımlanan hainler olması, şaşırtıcı değil. Bu şarlatanlar, kendilerinin bu meslekleri yapabilmek için kafalarından birkaç tahtanın eksik olması gerektiğini itiraf etmiştir. Kendi deliliklerini itiraf eden şu hainler, şeytan soyundan gelen cinleri kullanarak, akıllı insanları muayene bile etmeden sahte deli raporları hazırlayarak, özgürlüklerinden etmeyi planlamakta , böylece düşman oldukları Türkler’den haince intikam almaya çalışmaktadır. Uyan ,ey Türk halkı! Şu deli iftirasını bize atan, gerçek delileri, mesleklerinden men etmeye, onlara bunun bedelini ödemeye hazırlan! Uyan ki, özgürlüğüne göz diken saldırgan Yahudiler, kahrolsun, yerin dibine geçsin.